.
.

   
 
  ZELLETÜ'L-KARİ'YE (OKUYUCUNUN YANILMASINA) AİT ESASLAR
 
 ZELLETÜ'L-KARİ'YE(OKUYUCUNUN YANILMASINA) AİT ESASLAR

Namaz içinde meydana gelen bir okuyuş yanlışlığı ile namaz bozulur mu, bozulmaz mı konusu pek önemlidir. Buna dikkat gerekir. Kur'an okunurken bir hata yapılmasına veya okuyucunun sürçmesine Zelletü'l-Karî (Okuyucunun Sürçmesi) denir. Bu konuda başlıca esaslar şunlardır:

Kur'an-ı Kerim'in bir kelimesi kasden değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur. Ancak kelime övgüye ait olup onun yerine yine övgüye ait bir lâfız okunmuş olursa bozulmaz. Fakat böyle bir davranış caiz görülmez.

Amma yanılarak değiştirilmiş olursa, bakılır: Eğer okunan lâfzın benzeri Kur'anda bulunmaz, manası da Kur'andaki kelimenin manasından uzak olup aralarında fazla bir ayrılık bulunarak iki mana arasında bir ilgi bulunmazsa, bununla namaz ittifakla bozulur. "Hâzâ't-turâbu" yerine, "Hâzâ'l- gubâru" okumak gibi. Fakat okunan lâfız tesbih, hamd ve zikir manasında ise bozulmaz.

Eş ve benzeri Kur'an'da bulunmadığı halde, manası da bulunmayan bir lâfız hakkında da hüküm böyledir. "Yevmetüble's-serâiru" yerine, "Yevme tübles-serâilu" okunması gibi.

Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'anda bulunur da, bu lâfız, ile Kur'andaki kelimenin manası aşırı şekilde değişmemekle beraber ikisinin manası biribirinden uzak bulunursa, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. İhtiyat da bundadır. Fakat İmam Ebû Yusuf ile diğer bazı fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. Çünkü bunda herkes için bir güçlük vardır. İnsanların çoğu bundan kurtulamaz. Onun için fetva da buna göredir.

Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'anda bulunmamakla beraber bununla mana değişmeyecek olsa, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulmuz. Çünkü mana asıldır, en çok manaya önem verilir. Fakat İmam Ebû Yusuf'a göre bozulur; çünkü burada asıl olan, Kur'anda benzerinin bulunup bulunmamasıdır. "Kavvâmîne" yerine "Kayyâmîne" okunması gibi...

Demek oluyor ki, İmam Azam ile İmam Muhammed, yanılarak yanlış okunan lâfız ile, Kur'andaki mananın fazla değişip değişmemesini göz önüne almışlardır. Şöyle ki: Eğer mana fazla değişirse, namaz bozulur, değilse bozulmaz; okunan lâfzın benzeri Kur'anda bulunsun veya bulunmasın.

İmam Ebû Yusuf ise, okunan lâfzın Kur'anda benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'anda benzeri varsa namaz bozulmaz, isterse mana aşırı derecede değişmiş olsun. Eğer benzeri Kur'anda yoksa namaz bozulur, isterse mana aşırı derecede değişmiş olmasın.

Yukarıda anlatılan esaslar, önceki devir (mütekaddimîn) müçtehidlere göredir. Aşağıdaki esaslar da, daha sonraki devir (müteahhirîn) fıkıh alimlerine göredir. Bunlar bu konuda biraz daha genişlik göstermişlerdir.

Kur'an-ı Kerimin okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirecek olursa değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu, i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin."Ba" harfini de üstün "Rubbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir.

Kur'an kelimelerinden şeddesiz olan bir harfi sehven şeddeli okumak veya şeddeli bir harfi şeddesiz okumak, uzatılacak bir harfi uzatmamak, kısa okunması gereken bir harfi uzatmak, idğam edilecek harfleri ayrı ayrı okumak ve ayrı ayrı okunacak harfleri idğam etmek (birleştirip şeddeli okumak) namazı bozmaz. "İyyâke" kelimesini şeddesiz okumak gibi. Yersiz olarak yapılan imale de namazı bozmaz. "Bismillahi" veya "Mâliki yevmi'd-dîn" âyetlerini imale ile okumak gibi...

İnce okunacak bir harfi kalın okumak, kalın okunacak bir harfi ince okumak da böyledir; çünkü bunlarda da çoğunluğun yetersizliği vardır.

Kur'an okunurken durulmayacak yerde durulsa veya ilk olarak bu yapılsa, bakılır: Eğer bununla mana bozulmazsa ittifakla namaz fasid olmaz. Fakat mana değişirse, bunda ihtilâf vardır. Kabul edilen fetva bununla da namazın bozulmamasıdır. Müçtehidlerden sonraki alimlerin görüşü budur. Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes manayı bilip ona göre Kur'an okuyamaz. Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden de kurtulamaz. Bunun için "Lâ ilâhe" diyerek durduktan sonra "illâhû" denilse veya "Kaleti'l-Yehudu (Yahudiler dedi)" deyip durulduktan sonra "Uzeyrün ibnullahi (Üzeyr Allah'ın oğludur)" diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz.

Kur'anda bir harf yerine sehven başka bir harf okunacak olsa, bakılır: Eğer bu iki harf arasında Kaf Kâf gibi mahreç (harflerin çıkış) yakınlığı varsa veya bunlar Sin ile Sad gibi bir mahreçten olup aralarında değişiklik caiz ise bununla namaz bozulmaz.

yerine

ve

yerine

okunması gibi.

yerine

okunması da böyledir.

harfleri bir mahreçten oldukları halde aralarında değişme caiz değildir. Bu harfler birbirlerine çevrilemezler.

İki harf arasında mahreç birliği veya yakınlığı olmadığı halde çoğunluk bakımından güçlük bulunup bunların aralarını ayırmak zor olsa, bunlardan birinin yerine diğerinin telâffuz edilmesi, fıkıh alimlerinden çoklarına göre namazı bozmaz.

yerine

,

veya

harfinin okunması ve

yerine de

veya

harfinin söylenmesi gibi.

ile

,

ile

harfleri de böyledir. Ancak bunları kasden yapılırsa, o zaman namaz bozulur.

Bu bakımdan

yerine

veya

okunması namazı bozmaz. Bununla beraber bu mesele üzerinde başka görüşlerde vardır. Bu harflerin aralarını ayırmaya gücü yetecek kimse için, bunların böyle değiştirilmesine meydan vermemek gerekir. Kasden böyle okunursa namaz bozulur.

Aralarını zahmetsiz olarak ayırmak mümkün olan iki harfden birini diğeri ile değişmek,

yerine

harfini koymak, namazı ittifakla bozar.

yerine

okumak gibi.

yerine

ve

yerine

okumak da böyledir.

Namazda bir kelimenin bir kısmı kesilse,

yerinde unutmaktan veya nefes kesilmesinden dolayı yalnız

denilip sonra

denilse veya okunacak bir kelime hatıra gelmeyip başka bir kelimeye geçilse, fıkıh alimlerinin çoğuna göre namaz bozulmaz. Mana değişse bile hüküm aynıdır. Çünkü unutmada ve nefes kesilmesinde zaruret vardır ve bu da herkesde olan bir haldır. Öyle ki,

yerine nefes kesildiği için

denilerek rükua varılsa, namaz bozulmuş olmaz. Bununla beraber namazı bozacak bir kelimenin tamamını okumakla bunun bir kısmını okumak eşittir, her iki halde de namaz bozulur.

Kur'an okurken bir kelimenin son harfi diğer bir kelimeye bitiştirilecek olsa, bütün alimlere göre namaz bozulmaz.

ve

âyetlerini

ve

diye okumak gibi. Ancak bu gibi okuyuşlarda kesinti yapılmamasına dikkat etmelidir.

Yine,

yerinde

diye bitiştirilse namaz bozulmaz.

Kur'an okurken yanılarak bir harf ziyade edilecek olsa, bakılır: Eğer mana degişmezse namaz bozulmaz.

yerine

okuması gibi. Fakat mana değişirse, bir görüşe göre namaz bozulur.

yerine

okumak gibi; çünkü bu halde yeminin cevabı yemin kılınmış oluyor. Bununla beraber namazın bozulmayacağını söyleyenler vardır.

yerine

ve

yerine

okunduğu takdirde de namaz bozulur.

Kur'an-ı Kerimin kelimelerinden birinin bir harfi sehven noksan okunsa, bakılır: Eğer bu harf kelimenin aslından olup mana değişirse, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur.

yerine

,

ve

yerine

okunması gibi.

Yine, asıl harflerden olmamakla beraber kaldırılan harfden dolayı küfür inancını gerektiren bir mana meydana gelirse, yine namaz bozulur.

yerine

okunması gibi. Fakat harfin kaldırılışı kelimenin sonundan olursa namaz bozulmaz.

yerine

okumak gibi.

Namazda Kur'anın bir kelimesi veya harfi kesilerek okunmazsa bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz.

yerine

okumak gibi.

âyet-i Kerimesinde

'yi ve

âyet-i kerimesinde de ikinci

kelimesini okumamak da böyledir. Fakat mana değişirse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur.

yerine

okunması gibi.

Kaldırılan harf asıl harflerden olmadığı veya asıl harflerden olmakla beraber mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz.

kelimesinin "Ha"sız okunması gibi

'yı

okumak da böyledir.

Kur'anın bir kelimesi namazda tekrarlanırsa, bakılır: Eğer bununla mana değişmezse, namaz bozulmaz; değişirse bazı fıkıh alimlerine göre yine bozulmaz. Diğer bazılarına göre ise bozulur. Sahih görülen de budur.

yerine

okumak gibi. Bununla mananın değişeceğini bilen kimsenin, bunu kasden böyle okuması, şübhesiz namazı bozar. Fakat bir dil sürçmesi veya kelime düzeltmesi maksadı ile olduğu takdirde, namazın bozulmayacağı daha uygun görülmektedir.

Yine, bir kelimenin bir harfi tekrarlansa, bakılır: Eğer şeddeli bir harfi izhar (şeddeyi çözme) şeklinde olursa, namaz bozulmaz.

yerine

okumak gibi. Fakat

yerine, üç lâm ile

şeklinde okunursa namaz bozulur.

Âyetlerdeki kelimelerin harfleri sehven öne alınsa veya arkaya geçirilse bakılır: Eğer mana değişirse, namaz bozulur

ve

yerine

ve

okunması gibi. Fakat mana değişmezse, namaz bozulmaz.

yerine

okunması gibi. Tercih edilen budur.

Kur'an okunurken yanılarak bir kelime ilâve edilse, bakılır: Eğer o ziyade edilen kelime Kur'anda bulunmamakla beraber manayı değiştirmiyorsa, namazı bozmaz.

âyet-i kerimesinin sonuna

kelimesini ilâve gibi.

İlâve edilen kelime Kur'anda bulunmamakla beraber manayı değiştirirse yine hüküm aynıdır.

âyet-i kerimesini

diye okumak gibi.

Şu kadar var ki,

kelimesi Kur'anda bulunmadığı için, İmam Ebû Yusuf'a göre, bununla namaz bozulur. Fakat ziyade edilen Kur'anda bulunduğu halde, inanç bakımından küfrü gerektirecek derecede manayı değiştirirse, namazı bozar.

ayet-i kerimesine "Salihan"dan sonra

kelimesini ilâve etmek gibi.

Kur'an-ı Kerimin kelimelerinden biri, diğerinin önüne geçirilse, mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz.

yerine

okunması gibi. Fakat mana değişirse, alimlerin çoğuna göre namaz bozulur.

âyet-i kerimesine de, "Cehîm" evvel, "Naîm" sonra okumak gibi.

Kur'an-ı Kerimin iki kelimesi, diğer iki kelimesinin önüne yanılarak geçirilse, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz

okunması gibi. Fakat mana değişirse, namaz bozulur

yerine

okunması gibi.

Kur'an-ı Kerimde Yüce Allah'ın isimlerinden birine yanılarak te'nis (dişilik) harfi ilâve edilse; bir görüşe göre namaz bozulur. Daha sahih görülen diğer bir görüşe göre bozulmaz.

âyeti kerimesini

okumak da bunun gibidir.

Bir ismin yerine sehven diğer bir isim okunarak onunla nisbet değişirse, bakılır: Eğer kendine nisbet yapılan Kur'anda bulunmazsa, namaz ihtilâfsız bozulur.

okunması gibi

okunması ile de bozulur. Çünkü Hazret-i İsa babasız yaratılmıştır. Bu nisbet Kur'ana aykırıdır. Eğer nisbet Kur'anda bulunursa, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz

ve

okunması gibi...

Rahmet âyetini azab âyeti ile bitirmek veya aksine olarak azab âyetini rahmet âyeti ile bitirmek ve

yerinde

diye okumak, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Yalnız İmam Ebû Yusuf'dan bir rivayete göre bozmaz; fakat diğer sahih görülen bir rivayete göre bozar. Çünkü Yüce Allah'ın vermiş olduğu habere aykırı olan haber verilmiş olur.

yerine

okunsa, meselâ:

yerine

denilse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Çünkü "belâ" olumsuzu red ve isbatı tasdîk içindir. "Naam" ise, olumsuzu tasdîk içindir. Şöyle ki: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna "Belâ" diye cevab verilince, mana: "Evet, sen bizim Rabbimizsin," olur. Oysa "Naam" denilince mana: "Evet, sen bizim Rabbimiz değilsin" demek olur ki bu bir inkârdır.

Okunan lâfız, Kur'anda bulunduğu halde Kur'andaki kelime ile aralarında mana bakımından yakınlık bulunmazsa, bakılır: Eğer küfür inancını gerektiren şeylerden olursa, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Bu hususta İmam Ebû Yusufdan sahih görülen rivayette böyledir.

yerine

okunması gibi.

Peltek konuşan kimse

harfıni

veya

yahut

olarak söylese, namazı bozulmaz

yerine

demesi gibi. Bununla beraber böyle bir kimsenin mümkün olduğu kadar dilini düzeltmeye çalışması gerekir. İçinde doğru okuyamadığı harf bulunmayan âyetleri seçmesi gerekir. Böyle bir kimse, ümmî (okuma-yazma öğrenmeyen kimse) yerindedir. Güzel Kur'an okuyanların buna uyması caiz olmaz.

cümlesini

veya

okuyanlar veya

âyetini

diye telâffuz edenler de, başka türlü okuyamadıkları takdirde, peltek hükmünde bulunurlar.

Bir kimse namaz kılarken aşırı derecede bir hata ile Kur'an okuduktan sonra, dönüp sahih şekilde okusa, namazı caiz olur.

Deniliyor ki, bir namaz birçok yönlerden sahih olduğu halde, bir yönden bozuk olsa, ihtiyat olarak bozulduğuna hüküm verilir. Bundan kıraat hususu müstesnadır; çünkü bunun üzerinde çoğunluk bakımından düzgün okuma güçlüğü vardır. Onun için sıhhat yönü tercih edilir. Bununla beraber bu hususta da, namazı yeniden kılmak ihtiyata daha uygundur.

(İmam Şafıî'ye göre; Fatiha'nın gayrındaki hata namazı bozmaz. Çünkü bu İmama göre kasden olmayan bir söz namazı bozmaz. Bu hatanın ise kasıd ile bir ilgisi yoktur. Fatiha'daki hata ile namazın bozulması ise mezhebine göre, Fatiha'sız namazın caiz olmamasından dolayıdır.) Kıraat bölümüne bakabilirsiniz.

 
 
  Bugün 7 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol